Bugün İstanbul’da uzun sürecek bir güne Saray Muhallebicisi’nin eşsiz bal kaymağı, taze ekmeği, sıcacık çayı veya nefis böreğiyle başlayan binlerce İstanbullu, “tatlı sırrımızı” çok iyi biliyor. Bizim “bu tatlı sırrımızın” ardında 1860’lı yıllarda büyük büyük dedemiz Kerem Çavuş’un kardeşleriyle birlikte İstanbul Fındıklı’da açtığı ilk muhallebicinin “tatlı heyecanı” var. Bu tatlı heyecandan yıllar sonra, dedemiz Hüseyin Topbaş baba mesleğini devam ettirmek ve sevdiği işi yapmak üzere 1935’te Kasımpaşa’da Saray Muhallebicisi’nin temellerini oluşturan ilk dükkanını açtı ve kendine bir hedef koydu; Beyoğlu’nda zarif hanımefendi ve beyefendilere tatlıların en güzelini yedirmek… Beyoğlu, sinemaları, tiyatroları, pastaneleri ve restoranlarıyla o yıllarda İstanbul’un en gözde alışveriş ve eğlence merkeziydi. Beyoğlu’nda Markiz ve Lebon gibi bir yer açmak ise birçok insanın rüyasıydı. Biz kendi rüyamızı 1949 yılında gerçeğe dönüştürme fırsatı bulduk. Sevgili büyüğümüz Hüseyin Topbaş’ın tatlı sırrı sayesinde insanların günün her saatinde gidip, sohbet ederek bir şeyler yiyebilecekleri, İstanbul’un gizli kalmış lezzetlerini tadabilecekleri ayrıcalıklı bir yer olmayı başardık. 50’li yıllarda dedemiz Hüseyin Topbaş’ın özel tarifi yumurta, muhallebi ve tavukla başlayan menümüzü, aynı özveri ve el emeği ile bugün 100’ün üzerinde çeşide ulaştırmayı başardık. Her gün kendi mandıramızdan gelen ve manda sütünden günlük olarak üretilen kaymak ve sütlü tatlılar, enfes hamurlu tatlılar, günün her saati taptaze börekler, lezzetli salatalar ve özel manda yoğurdunun eşlik ettiği benzersiz tavuklu pilav deneyimi, bizi günün her saati tercih edilen, özel bir mekana dönüştüren 100 nedenden sadece birkaçı… Bugün tatlı sırrımızı artık tüm konuklarımız biliyor. Biz zevkle yemeyeceğimiz bir tatlıyı, asla misafirlerimize sunmayız. Dedemiz Hüseyin Topbaş’ın bu sırrına hep sadık kaldık. Günün her saatinde dostları, arkadaşları ve sevdikleriyle Saray Muhallebicisi’nde buluşan insanlar, buradan hep tatlı anılarla ayrıldılar. Ürünlerimizin lezzeti ve geleneksel hizmet anlayışımız her zaman tercih edilmemize sebep oldu. Dedemizin bize miras olarak bıraktığı tatlı sırrımız sayesinde, her şeyin hızla değişip tüketildiği bir dünyada bile geleneğimizi sürdürmeyi prensip edindik. Saray Muhallebicisi olarak büyük dedemiz Kerem Çavuş’la başlayan ve Hüseyin Topbaş’la devam eden geleneği, geleceğe taşımaya büyük bir keyifle devam ediyoruz. Dün annelerinin elinden tutarak Saray Muhallebicisi’ne gelen çocukların, bugün torunlarıyla birlikte Saray Muhallebicisi’ne geliyor olmasının sevincini yaşayarak, büyük bir tutkuyla çalışıyoruz. Son müşteri bizden tatlı bir izlenimle ayrılana kadar dükkanlarımızı sabah saatlerindeki heyecanımızla açık tutuyoruz. Ve dedemiz Hüseyin Topbaş’ın tatlı sırrını asla unutmuyoruz…
